Türkiye’den Yunanistan’a Eurovision resti: EBU’ya şikayet kapıda!

Türkiye, Yunanistan’ın Eurovision 2025’te yarışacak olan “Asteromata” adlı şarkısına yönelik Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) resmi şikayette bulunmayı değerlendiriyor. TRT’nin başlattığı inceleme, şarkının Pontus Soykırımı iddialarına atıfta bulunduğu yönündeki tartışmalar üzerine geldi.

Klavdia tarafından seslendirilen “Asteromata”, yerinden edilme, mültecilik ve tarihî acılar üzerine kurgulanmış etnik bir balad olarak tanıtıldı. Ancak Türkiye, şarkının Yunanistan’ın Pontus’la ilgili iddialarına üstü kapalı bir gönderme içerdiğini ve bunun siyasi bir provokasyon niteliğinde olduğunu öne sürüyor.

TRT: GEREKİRSE EBU’YA ŞİKAYET EDİLECEK

Türkiye’nin ulusal yayın kuruluşu TRT, şarkının gerçekten Pontus Soykırımı söylemini içerdiği tespit edilirse, EBU nezdinde resmî girişimde bulunacağını açıkladı. Eurovision’un siyasi içerikten arındırılmış bir yarışma olması prensibi gereği, EBU’nun şarkıda değişiklik talep edebileceği, hatta en uç ihtimalle Yunanistan’ın yarışmadan diskalifiye edilebileceği belirtiliyor.

YUNANİSTAN’DAN TARTIŞMALI AÇIKLAMALAR

30 Ocak’ta Yunanistan, 2025 Eurovision temsilcisini ve şarkısını belirledi. Klavdia, “Asteromata” adlı şarkıyla ülkesini temsil edecek. Yunan basını ve sosyal medya, şarkının sözde Pontus soykırımı ve mültecilerle ilgili olduğuna dair haberlerle dolup taştı.

Yunanistan devlet televizyonu ERT’de yayınlanan bir programda konuşan Klavdia, Pontus kökenli olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Ailem mülteci, bu yüzden şarkıyla bağ kuruyorum. Büyükannem bana hikayelerini anlattı, ailesinin Sovyetler Birliği’ne sürgün edildiğini aktardı. Ailem orada doğup büyüdü ve 1991’de Yunanistan’a döndü.”

Söz konusu açıklamalar, şarkının bilinçli bir şekilde Türkiye’yi hedef aldığı iddialarını güçlendirdi.

DIŞİŞLERİ KAYNAKLARI: PONTUS İDDİALARI ASILSIZ!

Turkiyegazetesi.com.tr’ye konuşan diplomatik kaynaklar,  Pontus Rumlarının yaşadıklarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini vurgulayarak şu açıklamayı yaptı:

“Bugüne kadar hiçbir yetkili mahkeme, Pontus Rumlarının tehcirini soykırım olarak tanımlamamıştır. 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne göre, yaşananlar soykırım değildir. Bölge halkını tamamen yok etmeye yönelik sistematik bir politika olmamıştır. Bu bir isyan süreciydi ve devletin buna karşı aldığı tedbirler vardı.”

İlginizi Çekebilir:  Yunanistan'dan alçakça tehdit: Türkiye'yi bölgede etkisiz hale getireceğiz

Türk diplomatik çevreleri, tarihî olayların yalnızca Pontus Rumları bağlamında ele alınmasının büyük bir çarpıtma olduğunu belirtti.

“Eğer Yunanistan gerçekten soykırım hukuku çerçevesinde bir tartışma açmak istiyorsa, 1980’lerde Türklere karşı giriştiği kültürel soykırımı da konuşmamız gerekir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir